UMUDUNU KAYBETME HAYATINA DOKUN!

Umut kavramının aslında hayatımızın her yerinde olduğunun farkında mıyız? Ailemizle konuşurken, arkadaşlarımızla muhabbet ederken, bir sınav sonucunu beklerken, herhangi bir işte emeğimizin karşılığını almak için gün sayarken, trafiğin açılmasını beklerken şarkı sözlerinde dahi bulabileceğimiz, geçmişten günümüze insanı ayakta tutan bir kavramdır.

Umut varlığını en çok ne zaman hissettirir hiç düşündünüz mü? Özellikle olumsuz ve kaygıyla iç içe olduğumuz durumlarda, yaşadığımız kötü bir olay sonrasında güzel günleri beklerken umut kavramı bizi ayakta tutar ve hayata sıkı sıkıya tutunmamızı sağlar.  Her ne kadar bilişsel olduğu düşünülse de aslında duygusal yanı da olan umut kavramı insanın büyük oranda besleyici bir gücüdür.

Umut ne kesin olacak bir şeyin bekleyişi ne de asla olmayacak bir şeyin zorlanışıdır. Umut içsel motivasyonun haz kaynaklarından biridir. ve kişinin geçmiş-gelecek arasında bir bağ kurmasına yardımcı olur. Umut kavramı aile tutumu ve sosyal çevreden (aile, arkadaşlar) de etkilenen, bireyin gelişim dönemlerine göre değişen ve gelişen bir kavramdır.

Hayata, insanlara ve en önemlisi de kendisine karşı umudunu kaybeden insanlar aynı zamanda hayat enerjisini motivasyonunu canlılığını yaşamaya yüklediği anlamı ve insanı insan yapan duygusal noktalarını da kaybetmeye doğru bir yol alır. Unutmayın ki “Umudunu kaybeden insanın başka kaybedecek hiçbir şeyi yoktur.

Psikolog & Psikolojik Danışman

Yonca Tatlı